Yürütücülüğünü Üniversitemiz Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Elif Ayşe Erdoğan Eliuz’un, araştırmacılığını ise Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyemiz Prof. Dr. Deniz Ayas’ın üstlendiği “Bazı Doğal Çapraz Bağlama Ajanları Kullanarak Balık Derisinden Fonksiyonel Aselüler Kolajen Matriksin Geliştirilmesi, Antimikrobiyal Aktivitesi, Karakterizasyonu ve Prototip Özelliklerinin Belirlenmesi” başlıklı proje, TÜBİTAK 1005 – Ulusal Yeni Fikirler ve Ürünler Araştırma Destek Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı.
Doğal kaynakların etkin kullanımı ve sürdürülebilir biyomalzeme üretimi açısından büyük önem taşıyan bu projeyle, balık derisinden antimikrobiyal özelliklere sahip, işlevsel kolajen matriks üretimi hedefleniyor.
"Projemiz Ulusal ve Uluslararası Literatüre Özgün Bir Katkı Sağlayacak"
Proje ile ilgili konuşan Doç. Dr. Elif Ayşe Erdoğan, ”Proje, Türkiye’de balık atıklarının antimikrobiyal özellikte ambalajlar, biyomedikal uygulamalar ve biyoteknolojik ürünler gibi amaçla değerlendirilmesine yönelik öncü çalışmalardan biri olma özelliği taşımakta. Kara memelilerine kıyasla enfeksiyon riski düşük olan balık derisi, sürdürülebilir ve etik bir kolajen kaynağı olarak öne çıkmakta. Geliştirilen matriks yapısı, sadece yara örtüsü değil; aynı zamanda doku onarımı, farmasötik taşıyıcı sistemler ve kozmetik uygulamalar gibi çoklu kullanım alanlarıyla sektörel çeşitliliği artıracak ve antibiyotik dirençli patojenlere karşı enzim bazlı biyomalzemelerin geliştirilmesi ise sağlık alanında yenilikçi çözümler sunacak. Proje bu yönüyle hem ulusal hem de uluslararası literatüre özgün bir katkı sağlayacak.” dedi.
"Proje İle Biyomalzeme Alanında Dışa Bağımlılığımız Azalacak"
Proje, özgünlüğü açısından hem ulusal hem de uluslararası ölçekte dikkat çekici olduğunu dile getiren Doç. Dr. Elif Ayşe Erdoğan Eliuz, “Halihazırda dünyada balık derisinden tıbbi amaçlı kolajen matriks üretimi gerçekleştiren tek firma olan İzlanda merkezli Kerecis’in geliştirdiği ürünler özellikle yanık tedavisi ve kronik yara bakımında klinik olarak kullanılmakta ve FDA onayıyla global pazarda yer almakta. Türkiye'de ise bu alanda herhangi bir ticarileşmiş ürün ya da yerli Ar-Ge temelli üretim bulunmamakta. Bu yönüyle yürütülen proje, ülkemizde balık derisinden kolajen matriks üretimine yönelik biyoteknolojik temelli ilk çalışma olup hem literatürdeki boşluğu doldurmakta hem de yerli ve yenilikçi bir çözüm sunarak biyomalzeme alanında dışa bağımlılığı azaltma potansiyeli taşımakta.” ifadelerini kullandı.
"Katma Değeri Yüksek Ürünümüz Hem Çevre Hem Ekonomik Olarak Büyük Fayda Sağlayacak"
Projenin desteklenmesinin, Türkiye’nin biyoteknoloji ve biyomedikal malzeme üretimi konularında dışa bağımlılığını azaltma yolunda atılmış önemli bir adım olduğunu ifade eden Doç. Dr. Erdoğan Eliuz, ”Balık derisi gibi yerel, düşük maliyetli ve kolay erişilebilir bir biyokaynağın katma değeri yüksek bir ürüne dönüştürülmesi hem çevre hem de ekonomi açısından büyük faydalar sağlayacaktır. Ayrıca, proje süresince görev alacak bursiyerin bilimsel araştırma süreçlerine dahil olması, nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesine katkı sağlayacak; bu da uzun vadede ülkemizin Ar-Ge kapasitesini artıracaktır. Bu bağlamda projemize destek sağlayan TÜBİTAK’a teşekkür eder, projemizin genç araştırmacılara da ilham kaynağı olmasını temenni ederiz.” şeklinde konuştu.
Projede yer alan yüksek lisans ve doktora bursiyerleri, proje süresince hem laboratuvar çalışmalarında aktif görev alacak hem de bilimsel gelişimleri desteklenerek nitelikli araştırmacı olarak yetiştirilecek. Ekip, deneysel tasarım, biyomateryal karakterizasyonu, biyouyumluluk ve antimikrobiyal analizler gibi çok yönlü süreçleri birlikte yürütecek. Böylece proje hem bilimsel çıktı hem de insan kaynağı yetiştirme açısından bütüncül bir yaklaşım sunacak.
Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü