megamenu.disHastanesi

Paydaşları Arasında Olduğumuz Dezenformasyonla Mücadelede Mersin Çalıştayı Düzenlendi

slide background

Meü

slide background

Meü

slide background

Meü

slide background

Meü

slide background

Meü

slide background

Meü

slide background

Meü

slide background

Meü



Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Mersin Valiliği, Üniversitemiz, Çukurova Üniversitesi ve Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi iş birliğinde "Dezenformasyon ve Korunma Yolları Mersin Çalıştayı" gerçekleştirildi.

 

6 Mayıs Salı günü Mersin Suphi Öner Öğretmenevi'nde düzenlenen çalıştayın açılış programına, Mersin Valisi Atilla Toros, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Adana Bölge Müdürü Mustafa Yalınız, Yenişehir Kaymakamı Nevzat Şengök, TRT Genel Müdürü Müşaviri Bora Durmuşoğlu, Rektör Danışmanımız Doç. Dr. Erhan Arslan, İletişim Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Aslıhan Ardıç Çobaner, Mersin İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, TRT Çukurova Bölge Müdürü Fatih Doğru, Anadolu Ajansı Bölge Müdürü İbrahim Erikan, Basın İlan Kurumu Adana Bölge Müdürü Çetin Oranlı, Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Rüstem Kaya Tepe, akademisyenler, medya temsilcileri ve öğrenciler katılım sağladı.

 

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan çalıştayda Mersin Valisi Atilla Toros hitaplarında “Çağımızın en tehlikeli tehditlerinden biriyle mücadeleye odaklanan son derece anlamlı bir çalıştay için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Konumuz, dijital çağın en tehlikeli virüslerinden olan birlik ve beraberliğimizi, hatta milli güvenliğimizi tehdit eden dezenformasyon ve bununla mücadeledir. Evet, bu bir mücadeledir ve bu mücadele artık sınıf tanımayan, şekil değiştiren, görünmeyen ama son derece yıkıcı bir tehdide karşıdır. Dezenformasyon, bir haber değildir. Bir hata değildir. Bir görüş hiç değildir. O planlıdır, organizedir, hedeflidir, sadece bir yanlış bilgi değildir. Bir iradedir. Art niyetli bir amaçtır ve maalesef sonuçları çok ağırdır. Bu yıkıcı etkiyi yalnızca bireyler değil, toplumlar, kurumlar, devletler hissetmektedir.” ifadelerini kullandı.

 

Sözlerine dezenformasyonun insanları yanıltmak, yönlendirmek, kutuplaştırmak için bilinçli ve planlı şekilde yönetilen ve servis edilen bir algı operasyonu olduğunu; bazen bir haber başlığı, bazen bir video, bazen de bir görsel yoluyla karşımıza çıktığını belirten Mersin Valisi Toros, öğrencilere hitaben, "Sevgili gençler, dezenformasyonla mücadelede hepimize görev düşüyor. Çünkü günümüzde artık herkes bir yayıncıdır. Herkes bir haber kaynağıdır. Hepimiz saniyeler içinde milyonlara ulaşabilen dijital aktörleriz. Attığımız her mesaj, yaptığımız her paylaşım iki ihtimal taşır. Ya bir hakikatin ışığı olur ya da bir yalanın fitilini ateşler.  Bu nedenle hepimize düşen en önemli görev oluşturulan algıların idrakinde olmaktır. Ve algının panzehri sadece bilgi değil, doğrulanmış bilgi, sorgulayıcı akıl ve eleştirisel bakıştır. Her bilgiye inanmak kolaydır zor olan gerçeğin izini sürmektir. Sorgulamadan kabul edilen her bilgi dezenformasyonun yayılmasına zemin hazırlar. Bu nedenle bilgiye değil doğru bilgiye ulaşma çabamızı artırmalıyız. Bu çağda en büyük erdem sadece paylaşmak değil doğruyu paylaşmak yalanı ifşa etmek sessiz kalan hakikatin sesi olmaktır.” şeklinde konuştu.

 

Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar ise konuşmalarında "Dezenformasyon, bilinçli olarak yanlış bilgi oluşturup yayma eylemidir ve ekonomik, siyasi, sosyal ya da psikolojik avantaj sağlama gibi hedefler taşıyabilmekte. Dezenformasyonla mücadele toplumlar için mutlak bir öneme sahip. Çünkü dezenformasyon, toplumsal güveni zedeler, siyasi kutuplaşmayı derinleştirir ve demokratik mekanizmaları olumsuz yönlendirebilir. Halk sağlığını tehdit ederek yanlış tedavilere, şiddeti körükleyip ekonomik istikrarsızlığa neden olabilir. Ayrıca bireylerde kaygıyı artırır ve toplumsal gerilimi tırmandırabilir. Bu etkiler, dezenformasyonun yıkıcı sonuçlarından sadece bir kısmı. Öğrencilerimizle gerçekleştirdiğim birçok sohbette genç kuşakların dezenformasyonla mücadelede hem avantajlı hem de dezavantajlı olduklarını görüyorum. Gençlerimizi avantajlı görüyorum; çünkü teknolojiye hâkimiyetleri ve dijital okuryazarlıkları oldukça yüksek. Ancak aynı zamanda dezavantajlı bir konumdalar; zira yeni medyanın yoğun içerik akışına ve özellikle dezenformasyona en fazla maruz kalan kesim de onlar. İşte tam bu noktada gençlerimizin dezenformasyon konusunda bilgi ve yeterliklerinin arttırılmasının ne kadar önemli olduğu görülmekte. Bu yüzden dezenformasyonla mücadele konusunda Mersin Üniversitesi olarak bizler de sorumluluğumuzun bilincindeyiz.” dedi.

 

Mersin Üniversitesi olarak Gençleri bilgilendirmek, toplumun genelinde farkındalık oluşturmak, medya okur yazarlığını yaygınlaştırmak ve dezenformasyonun önünü kapatmak amacıyla kurumlararası iş birliğine her zaman hazır olduklarını belirten Rektörümüz Prof. Dr. Yaşar, Merin Valiliği himayelerinde, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Adana Bölge Müdürlüğü'nün, Mersin, Çukurova ve Hatay Mustafa Kemal Üniversiteleriyle birlikte organize ettiği bu çalıştayda emeği geçen akademisyenlere ve öğrencilere teşekkür ederek çalışmalarında başarılar diledi.

 

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Adana Bölge Müdürü Mustafa Yalınız ise; “Günümüzde bilgi kirliliği ve dezenformasyon toplumsal refahımızı ve demokratik süreçlerimizi tehdit eden en kritik sorunlardan biridir. Bu çalıştayın ülkemizin hakikat odaklı iletişim stratejilerimize katkı sunmasını ve vatandaşlarımızın bu alandaki farkındalığını arttırmasını temenni ediyorum. Özellikle gençlerimizin dijital okuryazarlık becerilerini geliştirmeyi dezenformasyonla mücadelede etkin yöntemleri paylaşmayı ve demokratik hayata katılımlarını güçlendirmeyi hedeflediğimiz bu etkinliğin verimli sonuçlar doğuracağına yürekten inanıyorum.” ifadelerini kullanarak katılımlarıyla çalıştaya anlam katan herkese şükranlarını iletti.

 

Konuşmaların ardından “Dezenformasyonun Tanımı, Türleri ve Kavramsal Çerçevesi”, “Dezenformasyonun Yayılma Yolları ve Yeni Teknolojiler”, “Dezenformasyonun Toplumsal ve Politik Etkileri”, “Dezenformasyona Karşı Korunma Yöntemleri ve Politikalar” ve “Medya Okuryazarlığı ve Eleştirel Düşünmenin Rolü” başlıklı oturumlarla çalıştay devam etti.

 

Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü



  • 2025-05-08 10:37:12
  • 169

Güncel Haberler