Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Banu Mahir, üniversitemizde bir konferans verdi. Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü'nün düzenlediği konferansta Osmanlı minyatür sanatının gelişim süreci, dönemin sanatçıları tarafından yapılan resimler üzerinden anlatıldı.
"Osmanlı Minyatür Sanatı" başlıklı konferans 27 Ekim Perşembe günü Prof. Dr. Vural Ülkü Konferans Salonu'nda gerçekleşti. Minyatür sanatının Abbasiler döneminde kitap resimleme faaliyeti olarak başladığını aktaran Prof. Dr. Mahir, Abbasi dönemine ait günümüzde hiç bir eserin olmadığını, günümüze aktarılan minyatür eserlerinin Selçuklu döneminden başladığını söyledi. Selçuklularda görülen ilk minyatür örneklerinin 13'üncü yüzyılda Uygurlara ait figür üslubu kullanılarak yapıldığı, 14'üncü yüzyılda Moğol akınının etkisiyle üslubun değiştiği bilgisini veren Prof. Dr. Mahir, 1390'larda 'klasik İslam minyatür üslubu'nun doğduğunu, bu üslubun daha sonra geliştirilerek yorumlandığını belirtti.
Osmanlı'nın ilk minyatür örneklerinin Edirne'de ortaya çıktığını kaydeden Prof. Dr. Mahir, Fatih Sultan Mehmet döneminde Batı tarzı resimlerin öne çıktığından, Fatih'ten sonra ise doğudan gelen sanatçıların ağır bastığı el yazma eserlerin varlığından bahsetti. Bu dönemde mimari detayların ve perspektifli anlatımın öne çıktığını, figür üslubunda ise geleneksel tarzın devam ettiğini dile getiren Prof. Dr. Mahir, Yavuz Sultan Selim döneminde Tebrizli sanatçıların kullanılan figürlere etkilerini anlattı. Kanuni döneminde ise daha özgün resim üslubuyla karşılaşıldığını, özellikle Piri Reis'in kent tasviri ve topografik çizimlerinin dikkat çektiğini belirten Prof. Dr. Mahir, bu dönemin ayrıca tarih yazımcılığının da önem kazandığı bir dönem olduğunu ifade etti.
Konferansında Nigari, Nakkaş Osman, Nakkaş Hasan Paşa, Nakşi, Levni, Buhari gibi ustaların çeşitli minyatür örneklerini fotoğraflar aracılığıyla aktaran Prof. Dr. Mahir, 3. Murat dönemi minyatür eserlerinin sadeliğini, 17'inci yüzyıl başlarında yapılan tek figür çalışmalarını, daha sonrasında görülen Batı etkilerini ve 18'inci yüzyılda çiçek kullanımının öne çıktığını fotoğraflar üzerinden anlattı. Prof. Dr. Mahir, 1810 yılına gelindiğinde Osmanlı minyatürlerinde yavaş yavaş sona gelindiğini söyleyerek konferansını tamamladı.
Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü